Yıl bitiyor, Karahan hâlâ hedef güncelliyor
Yılın bitmesine şunun şurasında kalmış 1.5 ay, Merkez Bankası yıl sonu enflasyon hedefini yine güncelledi. Öyle küçük bir revizyon da değil… Hedefi tam 5 puan yukarı taşıyıp yüzde 32 yaptı. Merkez bankası Başkanı Fatih Karahan, yüzde 24 olarak açıkladığı enflasyon hedefini ağustosta yüzde 27 yapmıştı. O da yetmedi, şimdi de yüzde 32’ye çıkardı. Artık parmak hesabı yapmayı bilen herkes, yıl sonu enflasyonunu söyleyebilecek hale geldi, ama Karahan hâlâ tahminlerini revize etmekle meşgul… Hatırlatayım; Karahan 7 Şubat’ta yapılan ilk enflasyon toplantısında da enflasyon tahmini yüzde 21’den yüzde 24’e yükseltmişti.
Az daha geriye gidecek olursak; Mehmet Şimşek, Haziran 2023’te Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğuna oturunca rasyonel politikaları devreye aldı. Ve Merkez Bankası’nın yeni yönetimi de temmuz ayında, 2025 için enflasyon hedefini yüzde 15 olarak duyurdu. O günden bu yana banka, o hedefi sürekli yukarı taşımak zorunda kaldı.
“Nerden nereye” demek geliyor içimden…
Hazır eli değmişken, Fatih Karahan gelecek yıl için de hedefleri güncellemeliydi. Zira o hedeflerin de gerçekçi bir hesaba dayanmadığı çoktan ortaya çıktı. Ama olmaz, sırada “beklenen enflasyon” üzerine bina edilecek asgari ücret zamları var. Nasılsa 2026 için 4 enflasyon toplantısı daha olacak.
Acele etmeden yavaş yavaş revize ederek ilerler.
BAŞARISIZ OLDULAR
Karahan, “Enflasyon görünümü bozulduğunda politikanın kalibre edilmesi gerekiyor” dedikten sonra faiz indirimlerinin küçük adımlarla devam edeceğinin de altını çiziyor. Üstüne “Dezenflasyonist görünümün devam etmesini bekliyoruz. Son iki ayda dezenflasyon sürecinin yavaşladığı bir dönemden geçtik” diyor. Nasılsa kimse “Madem sadece iki aylık bir süreçte yavaşladı. Neden her toplantı da hedefleri tekrar tekrar revize ettin” diye sormuyor.
Enflasyonun kontrol altına alınmasının, mutfaktaki yangını söndürmekten çok daha önemli yanları var. Her şeyden önce makroekonomik istikrarın sağlanması ve kalıcı ekonomik başarı için yüksek enflasyondan kurtulmalıyız. Yoksa bir yandan ağır finansman maliyetlerinin bedelini öderiz. Diğer yandan da ekonomideki soğuma ile boğuşmak zorunda kalırız.
Şimşek’in uyguladığı bu yerli IMF programı, son iki yılda on binlerce işletmenin kapısına kilit vurması, yüz binlerce kişinin işsiz kalması pahasına sürdürüldü. Şimdi kimse dili varıp “başarısız olduk” diyemiyor. Ama söylemek gerekir ki; iki yılda başarıya ulaşmayan bir enflasyonla mücadele programı zaten başarısızdır.
Dünyada enflasyonu düşürmek isteyip bunu başaramayan tek ülke olarak kayıtlara geçmek üzeriyiz. Ya da düşürmek istemiyorduk. Zaten en başından itibaren bu kemer sıkma programının enflasyonla mücadeleyi dizginleyemeyeceğini bile bile bu süreci devam ettirdik. Çünkü, bu program kalıcı istikrarı sağlamak için sadece para politikasına bel bağladı. Yani, yüksek faizin her şeyin ilacı olabileceğini öngördü. Döviz kurlarını baskı altına aldı, faizleri zirveye taşıdı. Ama artık tablo çok net görülüyor, başarılı olamadı. Çünkü, yapısal reformlara yönelmedi. Çünkü, mali disiplini sağlamak için çaba sarf etmedi.
İşin özeti bu maçı kaybettik. Bu gerçeği kabul edip önümüzdeki maçlara bakacağız.