2025’in bitmesine çok az bir süre kaldı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş yıl bitmeden Terörsüz Türkiye Projesi kapsamında TBMM’de kurulan komisyonun çalışmalarını tamamlamak istiyor.

Bu kapsamda partilerin raporlarını kendisine teslim etmesi ve o raporlar üzerinden ortak bir rapor hazırlanması gerekiyor.

DEM Parti ve MHP raporlarını ilk teslim eden partiler oldu. Yeni Yol Grubunun raporu da dün ete kemiğe büründü.

Gözler AK Parti ve CHP’nin raporlarında.

CHP, AK Parti’nin elini görmek istiyor.

AK Parti ise tabanın hassasiyetleriyle çelişmeyen bir rapor hazırlama arzusunda.

***

CHP’nin ya da Yeni Yol’un raporları önemli elbette ama esas önemli olan MHP’nin AK Parti’nin ve Dem Parti’nin raporları.

Sürecin başarılı olabilmesi için bu üç raporda bir “ortaklaşma” olmak durumunda.

MHP’nin ve DEM Parti’nin raporlarına baktım.

Samimiyetle söylüyorum, bir “ortaklaşma” bulamadım.

Temel başlıklardaki farklılıkları özetlersem ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız:

1) Sorunun Adı Nedir?

MHP: Terör ve güvenlik sorunu

DEM: Kürt sorunu

2) Sorunun temel nedeni nedir?

MHP: PKK terörü ve dış destekli ayrılıkçılık

DEM: Devletin inkâr, asimilasyon ve demokratik eksiklikleri

3) Sorunun tarihsel çerçevesi nedir?

MHP: 1980 sonrası başlayan silahlı terör

DEM: Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren yaşanan yapısal sorun

4) Devletin soruna yaklaşımı nedir?

MHP: Meşru ve tarihsel refleksin gerektirdiği gibi

DEM: Baskıcı ve merkeziyetçi

Gördüğünüz gibi MHP her ne kadar Terörsüz Türkiye sürecine öncülük etse de soruna bakış açısını ve tespitlerini değiştirmemiş. Yıllardır ne söylüyorsa raporuna da onu koymuş. Haliyle iki raporun verdiği mesaj, aynı safta olmalarına karşın MHP ile DEM Parti’nin yaklaşımları arasında uçurum olduğudur.

***

Şu ana kadar aktardığım MHP ve DEM Parti’nin soruna ve sorunun kaynağına bakış açısıyla ilgiliydi. Şimdi bir de çözümle ilgili en önemli unsura bakalım. “Umut Hakkı” meselesine iki parti nasıl bakıyor?

MHP Raporu: Doğrudan Abdullah Öcalan üzerinden bir “umut hakkı” savunusu yok. “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilen hükümlünün cezaevinde uzun bir süre kaldıktan sonra infazla ilgili yeniden değerlendirilme isteme hakkıdır” ifadesiyle umut hakkının ne olduğu anlatılmış, AİHM’in bu konudaki tespitleri rapora konulmuş ancak şu satırların da altı çizilmiş:

“Umut hakkı bireyin cezaevinden salıverilmesi olmayıp, infaz koşullarının yeniden gözden geçirilmesi işlemidir.”

MHP’nin raporunda umut hakkı Terörsüz Türkiye sürecinin şartı olarak görülmediği gibi, Öcalan’ın ismi zikredilmeyerek umut hakkıyla bir hak genişlemesi de önerilmemiş. Tersine kavramın “af”, “salıverme”, “Özgürlük” anlamına gelmeyeceği özellikle vurgulanmış.

DEM Parti Raporu:

Umut hakkının evrensel bir hukuk ilkesi olduğu vurgulanıyor ve şöyle deniliyor:

“Barışın kilit aktörü ve çözüm iradesi olan Sayın Abdullah Öcalan’ın barış sürecindeki konumu ve hakları ‘Umut Hakkı’ kapsamında değerlendirilmelidir (...)

AİHM, 18 Mart 2014 tarihinde Sayın Abdullah Öcalan’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini ve bu cezanın şartlı salıverilme imkânı olmaksızın uygulanmasını, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesine aykırı bulmuştur.”

DEM Parti raporunda da umut hakkı doğrudan Öcalan için isteniyor. DEM Parti’nin 4 Ocak’ta yapacağı miting “Umut ve Özgürlük” başlığını taşırsa ve “Öcalan’a özgürlük” sloganları atılırsa şaşırmamak lazım.

***

MHP ve DEM Parti Umut Hakkı konusunda farklı noktalarda duruyor. Peki ya AK Parti?

AK Partili kaynaklarıma doğrudan sordum ve “Bizim raporda Öcalan’a umut hakkından söz edilmeyecek” yanıtını aldım.

Zaten AK Parti’nin raporunu bu kadar geciktirmesinin iki nedeni varmış:

- Birincisi DEM Parti’yle MHP’nin tavrını görmek.

- İkincisi raporu parti tabanındaki hassasiyetleri dikkate alan bir dille yazmak.

Şu ana kadar yazdıklarımdan anlayacağınız üzere Terörsüz Türkiye süreci açısından Suriye’deki SDG’nin durumu önemli olmakla birlikte, “Öcalan’a umut hakkı” da kritik bir nokta. DEM Parti ve Öcalan meseleyi bir kırmızı çizgi gibi sahiplenirse Terörsüz Türkiye süreci o çizgiye takılabilir.

Zira MHP de AK Parti de Öcalan için umut hakkını tabanlarına açıklayamayacağını biliyor ve bu durumun yarattığı sıkışıklığı aşmakta zorlanıyor.