1996 yılı aralık ayı…
Roma Excelsior Otel’de İtalya “Temiz Eller” savcısı Di Pietro ile görüşmüştüm…
Tüm özgür dünyanın takdirini kazanmasına sebep olan o devasa operasyonu nasıl başardığını sordum:
“Arkasında siyasi iradenin desteği olmayan hiçbir yargı başaramazdı” dedikten sonra, siyasetin şahsi zenginleşmeye sebep olmaması gerektiğini de söylemişti…
Peki, siyasetin şahsi zenginleşmeye dönüşmemesi için neler yapılmalı?..
Kişisel düşüncem şöyle…
***
Siyasete giren herkes, (milletvekili, bakan, belediye başkanı) göreve başlamadan önce ve görev bitiminde: Mal varlığını, gelir kaynaklarını, harcamalarını halkla paylaşmalı...
Bunu yapmayan görevli, “kamu yetkisi” kullanamamalı...
Bildiğiniz gibi, ışık girince karanlık, odadan kaçar...
***
Soruşturma komisyonları bağımsız olmalı; kamu kaynakları usulsüz kullanıldığında, “yargı + denetim kurumları” doğrudan devreye girmeli...
Milletvekillerinin dokunulmazlığı sınırsız olmamalı; sadece siyasi faaliyetleri kapsamalı...
Çünkü hesap sorulamayan güç her zaman, kötüye kullanılır...
HHH
Bütün kamu ihaleleri internet üzerinden canlı yayınlanmalı, tek teklifli ihale dönemi kapanmalı...
Kamu alımları için rekabetçi bir sistem kurulmalı zira:
Dijital şeffaflık, siyasi yolsuzluğu bitiren en güçlü ilaçtır...
***
Bir kamu yöneticisi görevdeyken, 1. ve 2. derece akrabaları; kamu ihalesi, atama, kadro, proje alamamalı... “Aile Şirketi Devleti” kültürü bitmeli ki; siyasi güç, aile servetine dönüşemesin...
Gazeteci özgür ve cesaretli olursa, siyasetçi çalmaya cesaret edemez…
Özgür basın yoksa, özgür toplum da yoktur…
***
STK’lar kamu harcamalarını denetlemeli ve raporları halka sunmalı…
Siyasi partilerin bağışçıları, kaynakları, harcamaları açık olmalı…
Karanlık finansman = karanlık siyasettir…
Seçim kampanyaları “şeffaf bütçe” ile yürütülmeli...
“Siyasetin finansmanı” kanunu mutlaka çıkarılmalı…
Paranın rengi belli değilse, politikaya gölge düşer...
***
Halkın demokrasi bilinci güçlendirilmeli çünkü her şeyin temeli budur:
Unutulmamalı ki:
Bilinçli seçmen + temiz siyaset + soru soran toplum + hesap veren yönetim + yüksek siyasi kültür= düşük yolsuzluktur…
Halk bilinçliyse, siyasetçinin zenginleşme yolu kapanır…
***
Sözümün özü canlarım…
Bu önerdiklerim uygulanırsa; siyaset zenginleşme aracı değil, hizmet makamı olur…
Ve unutmayın: Kamu makamları bir imtiyaz değil, bir emanettir zira emanet, sahibine (Yani halka) sadakatle korunur…
Bilmem anlatabildim mi?..
