Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Programın hedefi enflasyonun aşağı çekilmesiydi, mucize bekleyenler olabilir ama gerçek hayatta mucize yok. Kararlı ve sürekli sonuç üreten bir programın uygulanması gerekiyor” diyor.
Sayın Bakan, zaten kimsenin sizden mucize falan beklediği yoktu. Ama açıkçası böylesine büyük bir başarısızlığa imza atacağınızı da düşünememiştik. Uyguladığınız yerli ve milli IMF programı çoktan iflas etti.
2001’de Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizini IMF’nin acı reçetesiyle iki yılda atlatmıştık. Uyguladığı ekonomik programlarla dünyanın nefret objesi haline gelen IMF, hiç olmazsa vatandaşa ağır fatura keserken, mali disipline büyük bir önem vermişti. Siz ise, tüm faturayı halka ödetip, kamunun kaynaklarını yağmalayan hortumcuları doyurmaya çalışmaktan başka bir şey yapmadınız.
Şimşek, her fırsatta “Tasarruf paketi uyguluyoruz” diyor ama, iki yılda elle tutulur bir tedbir gören de olmadı. İktidar yine vergi, ceza peşine düştü. Şimşek, “Bütün OSB’lerin giriş-çıkışlarına, bütün hallerin giriş-çıkışlarına vergi memurları koyacağız. Bütün büyükşehirlerin giriş ve çıkışlarına kalıcı maliyeciler koyacağız” dedi.
MİSAFİR VERGİSİ AL
Herhalde, Deli Dumrul misali vergi salan bir ekonomi yönetiminin bir sonraki hamlesi, her evin kapısına maliyeci yerleştirmek olacak. Belki de yakında eve girerken bile, ayakbastı parası, misafir vergisi falan ödemeye başlayacağız.
Bunun adı ekonomik program, enflasyonla mücadele olabilir mi Allah aşkına?
“Hayat pahalılığı ile mücadelede kararlıyız” diyen Şimşek’in iki yılda köprülere, otoyollara, gaza, elektriğe, içkiye, sigaraya yaptığı büyük zamlar, enflasyonu artıran önemli faktörlerin en başında geliyor.
Sayelerinde dünya enflasyon liginde ilk 5’e girdik. Bizimle ilk 5’i paylaşan ülkeler ise; Güney Sudan, Zimbabve, Arjantin ve Burundi… Türkiye bunu hiç hak etmedi.
Şimşek, “İlk yıl bir geçiş süreciydi, bu yıl sonuç almaya başladık. Önümüzdeki yıl daha güçlü sonuçlar bekliyoruz” diyor. Yani 2026’yı da şimdiden kaybettik.
Başarıyla yürüyen bir şey var mı? Ben göremiyorum, ya siz?
TAM BİR FİYASKO
Zam yaparken ENAG’ın yüzde 73.8’lik enflasyonuna bakan, çalışanın hakkını hesaplarken, TÜİK’in yüzde 37.8’lik enflasyonunu bile çok gören bir bakandan mucize bekleyen var mı?
Son 4 ayda enflasyon, asgari ücretlinin aldığı yüzde 30’luk zammın yüzde 13.6’sını sildi. Geriye yüzde 17 kaldı. O da yılın ortasında eriyip gitmiş olacak. Sonrası, sen sağ ben selamet.
İstanbul’da yaşam maliyeti olmuş 90.032 lira, bu kentte asgari ücretli 22.104 lira ile, emekli 14.469 lira ile yaşam mucizesi yaratıyor.
Çok yazık oldu, bu millete bu kadar acı çektirdikten sonra ortaya tam bir fiyasko çıktı.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması da işe iyice tuz biber ekti. Yaşanan şok dalgasını atlatabilmek için 50 günde 57 milyar dolar heba edildi. Faiz yükseldi, doları tutabilmek için hâlâ döviz satıyorlar. Yani, ortada ne enflasyonla mücadele ne de program kaldı. Kasa boşaldı, ama derdimize derman olmadı. Ne yazık ki atacak barut da kalmadı.