Üniversitelilerden sonra, liseliler de isyan etti. “Öğretmenimizi geri istiyoruz” diyen binlerce liseli bir haftadır okul bahçelerinde oturma eylemleri düzenliyor.
Çünkü, o çocuklar geleceklerinin karartılmasını istemiyor.
Bahçesinde oturdukları “proje okulları” denilen o liselerde okuyabilmek için ortaokul birinci sınıftan itibaren, gecelerini gündüzlerine katıp, yıllarca LGS sınavlarına hazırlandılar. Sınav maratonunda ipi göğüsleyen, yüzde birlik dilime girmeyi başaran küçük bir grup proje okullarında okumaya hak kazandı.
Parmak kadar çocukken, bu eziyete niye katlandılar? Çünkü iyi bir lisede okuyup üniversiteye kapak atmak istiyorlar. Yani kendi gelecekleri için mücadele ediyorlar.
Tam seçkin bir lisede okuyup, üniversite hayalleri kurmaya başlamışlardı ki; Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “takdir yetkisini” kullanıp gıptayla baktığı o iyi liseleri yaratan öğretmenleri görevden aldı.
MADALYAYI HAK ETTİLER
Niye yaptı? Tabi ki AKP’ye yakın isimlere yer açmak için yaptı… Görevden alınan öğretmenlere bakıldığında bu durum tüm çıplaklığıyla görülüyor.
Liseliler de okul bahçesine inip “Öğretmenime dokunma” diye haykırmaya başladı. Bakan Tekin’in atadığı o öğretmenler için hiçbir liseli okul bahçesine inip “Öğretmenime dokunma” demez. Diyecek olsaydı, zaten bu kriz yaşanmazdı.
Sorunun özü de zaten bu değil mi?
Aldığı her kararda liyakati değil, sadakati öne çıkaran uygulamaları ile dikkat çeken Bakan Tekin, “40 yıldır aynı okulda çalışanlar var. Peki bu okullarda diğer öğretmenlerimizin görev hakkı yok mu” diyor. Sadece bu sözler bile maksatlı atamaların neden yapıldığını anlatmıyor mu?
Sendikalar “Atamalar liyakate göre yapılsın” diye isyan ediyor. Bakan Tekin ise inşa etmek istediği eğitim modeline ayak direyen öğretmenleri tasfiye etmeye çabalıyor.
Öğrencilerin bu kadar sevdiği, sahip çıktığı öğretmenler, aslında madalyayı hak ediyor. Ancak Bakan Tekin, onları sürgünle ödüllendiriyor.
Okul bahçelerinde oturan o öğrenciler de takdirname hak ediyor. Çünkü onlar, eğitimin ve ülkenin geleceği için mücadele ediyor.
TALİHSİZ BİR NESİL
Bu ülkenin gençlerine bir şeyler oldu…
İstanbul Üniversitesi öğrencileri Saraçhane’ye giden yolu açınca, sanki arkalarından tüm ülke gençliği meydanlara indi. Hatta ilkokul çağındaki çocuklar da kapatılan oyun platformu için “Roblox geri gelsin” sloganları ile yürümeye başladı.
Gençler adeta öfke patlaması yaşıyor.
Daha düne kadar çizgi film izleyen gençler, üniversite kampüslerinde, lise bahçelerinde Pikachu kıyafetlerini giyip sokağa iniyor.
Onların, hemen hepsi AKP iktidara geldikten sonra doğdu. Yani, kundakta AKP ile tanıştılar. 23 yıllık AKP iktidarları döneminde yaratılan ekonomik çöküşü ve sosyal yıkımı onlardan daha derinden hisseden başka bir nesil olmadı.
Çocuklukları, ergenlikleri, gençlikleri eğitimin, sağlığın, yargının adeta çöküşüne tanıklık etmekle geçti. Hayatları boyunca AKP’nin attığı her yanlış adımın faturası onlara kesildi. Gençlerin umutları birer birer söndü.
Tüm bu olup bitenler karşısında Pikachu kıyafetlerini giyip sokağa inmesin de ne yapsın….