Ivan Bebek'e rahmet okutur!
Karagümrük maçının ikinci yarısındaki dağınık görüntüsü çok eleştirilen Fenerbahçe, Stuttgart karşısında dengeli ve takım halinde hareket etmeye çabaladı. Stuttgart'ın ön alan baskısı, geriden oyun kurma problemini hortlattı.
♦♦♦♦♦
Fenerbahçe, böyle anlarda topla ilişkisi iyi forvet eksikliğini iliklerine kadar hissediyor. En Nesyri, özellikleri itibarıyla, bu ihtiyacı karşılaşamaktan çok uzakta. İlk yarıda karşılıklı faullerle sık duran oyunda tempo artmadı ve duran toplar kritik hale geldi. Takımın cesur yüreği Skriniar'ın çabasıyla kazanılan penaltıyı, Kerem ağlara gönderdi.
♦♦♦♦♦
Fenerbahçe organize hücum geliştiremedi. Ama sistem takımı Stuttgart'a pozisyon vermemesi ve takım halinde savunmayı başarıyla uygulaması, Tedesco döneminin pozitif gelişmelerinden. Rakip sahada pres yerine topun arkasına geçen Fenerbahçe, bu tercihini başarıyla uyguladı. Stuttgart'a 1,5 pozisyon dışında tehlike yaratma fırsatı verilmemesi, 3 puandan daha kıymetli.
♦♦♦♦♦
İnsanlar Kadıköy'de %40 topla oynayan Fenerbahçe görmeye alışık olmayabilir. Ancak, Tedesco ile yeniden kurulum aşamasındaki Fenerbahçe'de önce temelin sağlam atılmaya çalışıldığı açık. Bu oyun, sonuç geldiği sürece kabul edilebilir. Ara transferde gelecek takviyelere kadar, Fenerbahçe için tek önemli şey sonuç olmalı.
♦♦♦♦♦
Danimarkalı hakem Jakob Kehlet'e ayrı bir parantez gerek. Kadıköy'de izlediğimiz şey, Ivan Bebek'e rahmet okutur cinstendi. Fenerbahçe'ye verdiği penaltı dışında, tüm kararları tartışmalıydı. Alvarez'e yapılan faulde kırmızı kartı veremedi. Stuttgart lehine çaldığı penaltı VAR'dan döndü, Stiller'a ikinci sarıyı vermeye korktu. Kritik noktalarda faul düdüklerini ya yanlış çaldı ya da hiç çalmadı. Fenerbahçe'nin maçı hakem kurbanı olmadan tamamlamış olması büyük mucize.