Üç Maymunlar Süper Ligi

Bugün 19 Mayıs. Samsun kıyısına bir ideal yanaştı. Adı hürriyet. Soyadı istikbal.

Bir milletin küllerinden doğduğu, Samsun’a çıkan bir vapurdan doğan güneşin yıl dönümündeyiz. Mustafa Kemal’in, o puslu sabahta bu millete emanet ettiği şey yalnızca bir vatan değil, bir hayaldi:
Aydınlık bir gelecek, ahlaklı bir toplum, zeki ve çevik bir gençlik...

Ama bu ülkenin topu yuvarlak, aklı kırık arenasında o hayal, çoktan ofsayta düştü.

Ve tesadüf bu ya... Galatasaray’ın 25. şampiyonluğu da bugün kutlanıyor. Süper Lig’in yeni fatihi belli. Kutlu olsun. Ne güzel tevafuk, diyebilirsiniz. Lakin bir soru takılıyor insanın aklına: Tevafuk mu, tezat mı?

Çünkü ortada “süper” dedikleri bir lig var. Ama ne süperlik var, ne de liglik.
Bir gösteri var, evet.
İçinde akıl yok, vicdan yok, ahlak yok.
Bir sirkin içine sıkışmış bozuk bir düzenin yıldızlarıyız.
Palyaçolar yönetiyor, maymunlar alkışlıyor.

♦♦♦♦♦

Atatürk, sporcuyu tanımlarken üç kelimeyle konuştu: Zeki. Çevik. Ahlaklı. Bugün bakıyoruz da, tribünlerde zeka değil, öfke. Sahada çeviklik değil, kurnazlık. Ve ekranlarda ahlak değil, lağım akıyor.

Yöneticiler, ellerinde mikrofon değil, satır taşıyor. Birbirlerinin onuruna bıçak sallarken, milyonların hayalini doğramaktan çekinmiyor. Taraftar desen, kendi takımına değil, karşı takıma duyduğu nefretle kimlik buluyor.

Şike iddiaları, hakem tartışmaları, tehditler, küfürler… Bu lig artık bir spor organizasyonu değil. Bir pislik ekonomisi. Ne güven var ne vicdan. Kimin kimi yendiği değil, kimin kimi satın aldığı konuşuluyor.

Burası artık sporun değil, şovun arenası.

♦♦♦♦♦

Kulüpler Atatürk’ü hatırlıyor mu?
Evet.
Yalnızca 10 Kasım’da ve 19 Mayıs’ta, Instagram filtresinden geçirmiş bir fotoğrafla. Bir Nutuk, iki bayrak, üç emoji. Geriye kalan 363 gün boyunca, o fotoğrafın arkasına gizlenen birer miras hırsızına dönüşüyorlar.

Asırlık çınarlar, kişisel rantın saksısında kurumaya yüz tutmuş.
Siyasetin rüzgarıyla eğilip bükülen, köksüz oyuncaklar artık.
Ve kazanmaktan başka hiçbir şeye inanmayan, her yolu mübah sayan bir zihniyetin elinde, futbol bir ahlak testinden değil, ihale dosyasından geçiyor.

♦♦♦♦♦

Bu ligin adı Süper Lig ama sistem tam bir kara mizah. Galatasaray, koca sezon boyunca şampiyon oluyor, ödül 1.6 milyon Euro. İngiltere’de aynı başarı 200 milyon ediyor. Kıyas bile ayıp. Ama kimse bunu dert etmiyor. Çünkü dert başka.

Bu lig artık sadece parası olanın oynayabildiği bir oyun. Geri kalanlar tribünde seyirci. İki takım yarışıyor, diğerleri figüran.

Ve sahnede bir başka komedi daha: Liyakatin değil, iktidar yalakalığının terfi ettirdiği kulüp başkanları.

Seçimlerde sandık değil, telefon konuşmaları belirleyici. Siyasetin uzantısı olan kulüp başkanları, liyakatle değil biatla seçiliyor. Şehir takımları birer birer tarihe karışıyor. Kimse de dönüp "Ne oluyor burada kardeşim?" demiyor.

Çünkü herkes sağır. Çünkü herkes kör. Çünkü herkes dilsiz.

♦♦♦♦♦

Gençlik, bu ülkenin geleceği, bugün demir parmaklıkların arkasında. Üniversitelerde, sokaklarda, mitinglerde; direniyorlar. Adalet için bağırıyorlar. Özgürlük için yürüyorlar. Ve evet, onlar hala inatla ayakta. Ama siz onların sesini duymuyorsunuz.

Çünkü siz üç maymunsunuz.
Kulüp koltuklarında oturan beyefendiler...
Ne vaat ediyorsunuz gençlere?
Ne bırakıyorsunuz arkada?
Bir çift krampon mu?
Yoksa bir çift yalan mı?

Siyaseti spordan ayrı tutalım diyorsunuz. Ama iş bir ihale, bir rant projesi olduğunda, sporu siyasetin yastığı yapıyorsunuz. Gençliğin sesine sağır, adaletin çığlığına kör, vicdanın yankısına dilsizsiniz. Atatürk'ün emanetine sahip çıkmak yerine, üç maymun gibi davranıyorsunuz.

♦♦♦♦♦

O yüzden önerim net: Bu ligin adını değiştirin.
Süper Lig değil, “Üç Maymunlar Süper Ligi” deyin.

Ve bilin ki Atatürk, sadece Samsun’da ayak basmadı bu toprağa. Her adımında bu millete bir karakter kazıdı. O karakteri kaybettiniz beyler.

Ama gençlik kaybetmedi.

Onlar hala direniyor.
Onlar hala savaşıyor.
Onlar hala umut.

Siz sadece figüransınız.
O sahne, onların olacak.

SON DAKİKA HABERLERİ

Alican Özcan Diğer Yazıları