Çocuk Değil, "İçerik" Yetiştiriyorlar
Bir çocuk ne zaman çocuk olmaktan çıkar?
Artık bu sorunun yanıtını yaşla değil, kıyafetle, saç modeliyle, sosyal medya profiliyle veriyoruz.
Henüz 6-7 yaşında makyajla tanışan, 9 yaşında kendine filtre uygulayan, 10 yaşında marka çanta koleksiyonu yapılan kız çocukları…
Hepsi birer “küçük kadın” olarak karşımıza çıkıyor.
Çocuk gibi değil, bir ‘fenomen’ gibi poz veriyorlar.
Ve maalesef, bu “küçültülmüş yetişkinlik”, sadece sevimli bir aile eğlencesi değil.
Bu; bir sistemin, bir kültürün ve bir tüketim çılgınlığının çocuklara yansıyan en sert hali.
Sosyal medyada gezinirken, dünya yıldızlarının çocukları çıktı önüme.
Her birinin kendine ait çok takipçili hesabı var.
Biraz inceledim.
İnceledikçe de bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Kız çocuğu annesi değilim, o yüzden biraz uzağım kız çocuklarının yetişmesine.
Hadi hep baraber örneklerle, bedenleri küçük; hesapları büyük ünlü çocuklarına bakalım...
Cardi B’nin Kızı Kulture – 7 Yaşında Bir Moda İkonu mu?
Daha yedi yaşındaki Culture Kiari’nin dünyaca ünlü marka çantasıyla verdiği pozlar internette milyonlarca kez görüntülendi.
Saçından takılarına, pozuna kadar her detay, bir yetişkin kadının estetik kalıplarına göre düzenlenmişti.
Kimi bu pozları “ne kadar tatlı” diyerek paylaştı, kimi ise “kanım dondu” diyerek tepki gösterdi.
Kardashian'ın Kızı Henüz 12, Ama Dünyayı Etkileyen Bir ‘Influencer’
Kim Kardashian’ın kızı North West, sadece doğum günü kutlamalarıyla değil; sahne performansları, saç rengi değişimleri ve dikkat çeken kombinleriyle de gündemde.
Takipçi sayısı milyonları aşan sosyal medya hesapları, bir çocuğun yaşamından çok, bir pop starın PR çalışmasını andırıyor.
Ünlülük mü, Çocukluk Krizi mi?
Rihanna’nın oğlu RZA henüz 2 yaşında ama paparazziler tarafından neredeyse annesi kadar sık görüntüleniyor.
Beyoncé’nin kızı Blue Ivy, daha 11 yaşında dans koreografileriyle dünya turnelerine katılıyor. (Yetenek olarak da değerlendirilebilir.)
Kylie Jenner’ın kızı Stormi henüz 5 yaşındayken kendi makyaj setiyle tanıtım videosuna çıkarılmıştı.
Türkiye’de ise bazı fenomen anneler, çocuklarına açtıkları Instagram hesaplarıyla binlerce liralık reklam anlaşmaları yapıyor.
Çocuğun oyuncak seçiminden uyku saatine kadar her şey ‘sponsorlukla’ belirleniyor.
Çocuklar Sosyal Medyada “Kullanıcı” Değil, “Malzeme” Oluyor
Unutulmaması gereken şu: Sosyal medya, çocuklar için oyun alanı değil. Onlar için tasarlanmadı. Ve bir çocuğun yüz binlerce takipçiye sahip olması, onu görünür değil; savunmasız yapıyor. Tam da bu duygularla haklarını araştırdım.
Avrupa Konseyi Çocuk Hakları Komitesi’nin yayınladığı 2021 tarihli raporda, “çocukların sosyal medya içeriklerinde sistematik olarak kullanılması” doğrudan bir “çocuk hakları ihlali” olarak tanımlanıyor. Çünkü burada çocukların mahremiyeti ihlal ediliyor, rızaları yok sayılıyor ve kişilik gelişimleri üzerinde baskı kuruluyor.
'Yetişkin Çocuk'u Neler Bekliyor?
İşte, işin en önemli kısmı burası.
Çocukların psikolojisi.
Zihinsel ve bedensel gelişimi; sosyal hayattaki rolleri, gelecek kaygıları, küçücük bedenleri ile yetişkin gibi davranan, onlardan o şekilde davranılmasını bekleyen sistem, evlatlardan neler çalıyor?
Soruların cevabını Modoist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi psikologlarından Buse Başakgil verdi.
"Bu tür paylaşımlar çocuğun sağlıklı gelişimini çeşitli şekillerde olumsuz etkileyebilir:
-Kimlik karmaşası: Çocuk, henüz benlik algısı yeni yeni şekillenirken dış görüntüye dayalı bir değer görürse içsel benliğini ikinci plana atabilir. Bu, ileriki yaşlarda özsaygı sorunlarına yol açabilir.
-Cinsel kimliğin erken uyarılması: Yetişkin gibi giydirilip makyaj yapılan çocuk, bedenini bir nesne olarak görmeye başlama riski taşır.
-Dış onaya bağımlılık: Beğenilme ve onaylanma ihtiyacı, sosyal medya beğenileriyle eşleşirse, çocuk gerçek yaşam ilişkilerinde sürekli dışarıdan onay arayan bir birey haline gelebilir.
-Akran zorbalığı riski: Bu tarz içerikler, okulda ya da çevresinde alay edilme, dışlanma gibi durumlara kapı açabilir.”
Yani, durum çok ciddi.
Bu durumun yaşanması ayrı, kaydedilmesi ayrı, dijital mahremiyet bambaşka dert.
Çünkü, görüntü ya da fotoğraflar hesaplardan silinse bile dijital iz kalıyor.
Kim Koruyacak Bu Çocukları?
Sosyal medya, çocuklar için güvenli bir yer değil. Yapay zeka destekli içerik takibi bile, çocukların yüzlerini ve vücutlarını kaydedip farklı platformlarda kullanabiliyor.
Çocuk istismarının dijital hali, ne yazık ki çok daha hızlı ve görünmez işliyor.
İşte tam da bu yüzden, çocukların sosyal medya hesaplarının açılması; onların fotoğraflarının paylaşılması; marka iş birliklerinde kullanılması bir “tercih” değil, bir hak ihlalidir.
Ne yazık ki, “like" uğruna ya da popülerlik zarar görmesin diye bazı aileler zehirleniyor.
Bu tür ebeveynlik tarzında “çocuk için en iyisini yapma” düşüncesi öne sürülse de gerçekte çocuk, çoğu zaman ailenin statü aracı haline geliyor.
“Benim çocuğum modaya uygun, popüler ve gösterişli” cümlesiyle, aslında bir yetişkinin arzusu ete kemiğe bürünüyor.
Psikolog Başakgil'in ailelere önerileri hayati...
"Denge için şu ilkeler önemlidir:
-Sınır koyarken açıklayıcı olun: ‘Bu fotoğrafı şimdi paylaşmak istemiyoruz çünkü senin özel hayatın ileride sana ait olacak.’
-Çocuğa danışın ama nihai kararı siz verin.
-Mahremiyeti öğretin.
-Çocuğun birey olduğunu kabul edin: Onu bir ‘vitrin ürünü’ değil, düşünceleri, duyguları ve sınırları olan bir birey olarak görün.
-Ebeveyn rolü ile arkadaş rolünü karıştırmayın: Çocuğu desteklemek, her istediğini onaylamak demek değildir. Sınır koymak da bir sevgi biçimidir.
Her Çocuğun Çocuk Gibi Yaşamaya, Gülmeye Hakkı Var
Hiçbir çocuk, 10 yaşında eyeliner çekmeyi öğrenmek zorunda değil.
Hiçbir çocuk, poz vermeyi, beğeni almayı, sponsorluğu, marka takıntısını bu yaşta öğrenmemeli.
Onun yerine; yaramazlık yapmayı, kitap kurdu olmayı, oyuncaklarını kırmayı ve ağlarken utanmamayı öğrenmeli.
Bilmiyorum duygusal mı yazdım; koca bir ailede 15 kuzenle çocukluğunu doya doya yaşamış bir kadın olarak yazıyorum bunları.
Çocukluk, özenle saklanması gereken bir dönemdir.
Beğeni uğruna harcanacak bir vitrin değil!