Ihlamur 5.000 TL, Bitki Çayına %50 Zam Kapıda

Mevsim sonbahar.

Kar ve keskin soğuk henüz pek çok yerde kapıyı çalmadan; hastalık evlere girdi.

Öyle ki; İstanbul’da hastanelere başvuran 100 kişiden 13’ü ya covid ya da influenza. Farklı mutasyonlar da yayılıyor.

Hastalık yeme-içme, uyku düzenini etkiliyor ve başkaca rahatsızlıkları tetikliyorsa doktora başvurmak şart.

Ancak; ilaçların, vitaminlerin dışında halsizlik, soğuk algınlığı ve grip için etkili bitki çayları var, faydaları biliniyor.

Ve elbette ilk akla gelen ıhlamur, olmazsa olmuyor. Limonla balla çocuklarımıza da içiriyoruz.

Ama bu yıl alabilmek hiç de kolay değil.

Çünkü resmen fiyatı gram altına ulaştı.

Biz haberciler çok kullanırız bu sözü: Ihlamur altın değerinde.

Gerçekten de öyle.

Fiyatları yerinde, Mısır Çarşısı’nda araştırdım. İstanbul’un çeşitli semtlerindeki aktarlara nazaran daha uyguna bulduğum etiketleri yazacağım.

Ihlamur çarşıda ortalama 3.800 TL’ye satılıyor. Ancak çok da tazesinden değil; daha çiçekli olan, taze, çöpsüz 5.000, hatta yalnızca çiçek olanları, isim yapmış markaların etiketiyle 6.000 TL’ye satılıyor.

Esnafa sordum:

Satış nasıl?

“Gram gram” cevabını aldım.

Müşteri çoğunlukla 100–200 lira arasında değişen fiyatlarla; 50–100 gramlık paketleri tercih ediyor.

Mısır Çarşısı’nda da Kapalıçarşı’da da tezgâhlar rengârenk ama esnaf satış yapamamanın derdinde.

Müşteri yok.

Turist kafileleri olmasa siftah da olmayacak.

Beklenen satış neden yok, gelin daha yakından bakalım.

Kış Çaylarının Fiyatı Tavan Yaptı

Top yasemin: 5.000 TL

Yabanmersini çayı: 4.500 TL

Masala (Sütlü Baharat) çayı: 2.700 TL

Yasemin çayı: 2.500 TL

Rahatlama çayı: 2.500 TL

Sultan çayı: 2.200 TL

Migren çayı: 2.200 TL

Diyabetik çayı: 2.200 TL

Gül çayı: 2.000 TL

Eklem ağrısı çayı: 1.900 TL

Nane-limon çayı: 1.800 TL

Mide çayı: 1.700 TL

Karanfil: 1.700 TL

Nar çayı: 1.500 TL

Kolesterol çayı: 1.500 TL

Kış çayı: 1.450 TL

Nar çiçeği: 1.350 TL

Hibiskus: 1.200 TL

Aşk çayı: 1.200 TL

Vitamin çayı: 850 TL

Tarçın-elma çayı: 825 TL (küçük boy, düşük kalite)

Yeşil çay: 770 TL

Kabuk tarçına da ayrı bir başlık açalım.

Kilosu 4.500 TL. Gerçekten inanılmaz ve şuna inanın; çarşıdaki tezgâhların çoğunda fiyat yazmıyor, etiket yok.

Bazılarında da o kadar küçük ki, illa ki yakından bakmak gerekiyor.

Çünkü etiketi okuyan tezgâha yanaşmıyor.

Bitki Çayları 1 Yılda %100 Zamlandı

Girip çaylarımı aldığım dükkânda esnafla ayaküstü konuştuk.

Geçen yıldan bu yıla zam oranı %90, bazı çaylarda %100.

“Etiketler neden uçtu?” diye sordum.

“Bu yıl ülkenin her noktasında ürünleri don vurdu. Az toplandı, olan da kıymetlendi. Kira, faturalar, vergi, işçinin maaşı-sigortası, bu çayların gelişi hep masraf, nakliye çok ağır bir kalem oldu, bize de yansıtıyorlar. Paketleme, depolama masrafı geçen yıla göre bile %100 arttı. Bu rakamları yazmaya mecburuz.” dedi.

Tüm Aktar ve Baharatçılar Derneği Başkanı, Ayhan Ercan da tabloyu netleştirdi:

“Bir insanın bir günde toplayacağı ıhlamur miktarı taş çatlasın 2 kg. Ve çalışacak adam yok, en büyük sorun bu. Köylerde kimse kalmadı. 2.500 liraya bitki toplayacak kimse bulamıyorum.”

“Bitki Çayı %40–50 Zamlanacak”

Ve kötü haber.

Tabder Başkanı Ercan: “Bitki çayları yeni yıldan sonra yüzde 40–50 zamlanır.” diyor.

Biz millettece her güzelliğin bir bedelinin olmasına alışkınız.

Ama bedelin ağırlığı artık kaldırılamaz noktada.

Başta yazdım, çayların her birinin farklı faydası var.

Mesela; yasemin stresi azaltıyor ve zihinsel sakinlik sağlıyor.

Eklem ağrısı çayı, iltihaplanmayı azaltarak ağrıyı hafifletiyor.

Nar çiçeği, kan dolaşımını destekliyor ve kalp sağlığını koruyor.

Hibiskusun tansiyonu dengeleyip, karaciğere faydalı olduğunuysa herkes biliyor.

Yanlış miktarda, fazla demlenen, ezbere kullanılan çaylar ise zehir olabiliyor.

Kimler ne kadar kullanmalı?

Hangi çaylardan kaçınmalı?

Hangi yöntemle hazırlanmalı?

Cevapları Beslenme ve İç Hastalıkları Uzmanı Ayça Kaya’dan aldım.

İlk soru belli, bitki çayları gerçekten bağışıklığı güçlendiriyor mu?

Bazı bitkilerdeki polifenoller, flavonoidler ve uçucu yağlar bağışıklık sisteminin hücresel savunma mekanizmalarını destekleyebilir. Örneğin ıhlamur, adaçayı ve zencefil antioksidan. Ancak bu çayların etkisi, ilaç düzeyinde bir bağışıklık güçlendirmesi değildir; destekleyici rol oynarlar.”

“Yanlış Bitki Karışımları ve Fazla Tüketim Karaciğeri, Böbreği Yorar”

Peki tüketimdeki sınır ne olmalı?

Günde 2–3 fincan yeterli. Aşırı tüketim özellikle adaçayında bulunan thujone gibi bileşiklerin sinir sistemi üzerinde zehirli etki oluşturmasına neden olabilir. Ayrıca fazla sıvı alımı, bazı kişilerde elektrolit dengesini bozar.”

Bu ince çizgi önemli.

Dr. Ayça Kaya uyarıyor, yanlış karışımların da organlara zararı büyük.

Yanlış bitki kombinasyonları veya kaynağı belirsiz karışımlar, karaciğer ve böbrek üzerinde toksik yük oluşturabilir. Bazı bitkiler (örneğin sinameki, karabaş otu)… Şifa sınırını aşan her bitkisel ürün, ilaç gibi davranır ve yan etki riski taşır.”

Hipertansiyon, Şeker ve Kalp Hastaları Dikkat!

Ve bitki çayı tüketirken en fazla dikkat etmesi gerekenler; kronik rahatsızlığı olanlar.

Dr. Kaya:

Hipertansiyon, diyabet, böbrek veya kalp hastalığı olan bireyler, karışım bitki çaylarını doktor onayı olmadan tüketmemelidir. Çünkü bazı bitkiler (örneğin meyan kökü, ginseng, karanfil) kan basıncını yükseltebilir, kan şekeri düzeyini etkileyebilir veya ilaç etkileşimlerine neden olabilir.”

Tabder Başkanı Ercan ise şöyle yorumluyor:

“İlk defa tüketiyorsanız emilasyon diyetine bakılmalı. Bu koca bir karapropaganda. Evet ‘Karışımlar metabolizmayı bozdu.’ diyorlar fakat orada ‘bitkisel ürün’ yalanı var. Bitkilerin içine yapay sentetik maddeler ekleyerek zararlı hale getiriyorlar. Tıbbi bitkilerden korkmayın, bu çok iddialı bir laftır, ediyorum.”

Yorumlar ve görüşler böyle.

Cep yakan bitki çaylarını tüketirken,dikkatli olmakta fayda var.

SON DAKİKA HABERLERİ

Damla Turgutlu Soybaş Diğer Yazıları