Labubu Çılgınlığı: Bir oyuncak mı, statü aracı mı?

Dişlerini sıkarak gülen, sevimli olduğu kadar da hafif rahatsız edici küçük bir oyuncak, maskot, figür: Labubu.

Son aylarda çocukların elinde, gençlerin çantasında, yetişkinlerin omzunda, markaların koleksiyonlarında karşımıza çıkıyor.

Sahillere götürülüyor, videoları çekiliyor, hatta podyumlara taşınıyor.

Peki nedir bu Labubu?

Gerçekten faydalı bir oyuncak mı?

Yoksa kapitalizmin körüklediği bir araç mı?

Uzmanlarla konuştuk.

Birazdan detaylıca görüşleri okuyacaksınız.

Ama önce:

Nereden Çıktı Bu Labubu?

Labubu, Hong Konglu sanatçı Kasing Lung tarafından yaratılan “The Monsters” adlı karakter serisinin bir üyesi.

2019’da Çinli bir firma tarafından blind-box (sürpriz kutu) oyuncak olarak piyasaya sürüldü.

Şirketin değeri 42 milyar doları aştı.

Kutuyu alıyorsunuz ama içinden hangi karakterin çıkacağını bilmiyorsunuz. Koleksiyon tutkusu burada devreye giriyor.

Nadir karakterler, özel sürümler koleksiyonerlerin peşine düştüğü nesnelere dönüşüyor.

Başlangıçta Uzak Doğu’da yaygınlaşan bu akım, sosyal medya ve ünlü etkisiyle küreselleşti.

Bugün artık bir karakter değil, bir estetik kodu.

Dünyada öyle bir satış rekoru kırdı ki stok kalmadı.

Avrupa’da online satış açıldığı anda tükeniyor, izi tozu kalmıyor.

ABD’de de oyuncak için uzun kuyruklar oluşuyor.

Türkiye’de ise çok sayıda muadili raflarda.

Ancak; orijinal olan için hem kesenin ağzını açmak hem de haftalarca, hatta aylarca beklemek gerekiyor.

Öyle ki yalnızca Nişantaşı’nda bir yer getirtiyor.

O da sınırlı sayıda…

Kaç Para Bu Oyuncak?

  • Türkiye’de orijinal figürler 1.500 – 3.000 TL arasında satılıyor.
  • Özel sürümler, yurtdışından ithal koleksiyonlar 10.000 TL’yi geçebiliyor.
  • 2024’te Çin’de bir figür tam 170.000 dolara satıldı.

İşte statü nesnesi haline gelmesinin sebebi!

Herkesin Peşinde Olduğu O Oyuncak: Labubu!

Oyuncak ve figür olay yaratınca; muadil üreticiler de harekete geçti.

Piyasa sahteleriyle dolu.

Benzer isimlerle taklitleri satılıyor.

Ancak, bu benzerler çocuklar arasında bile bir alt sınıf gibi algılanıyor.

Arkadaşımın 3 yaşındaki kızı Derin, sahtesini gerçeğinden ayırabiliyor ve annesi Gözde’ye 10 bin liralık oyuncağı alması için baskı yapıyor.

Yeğenim Sarah Yaz, 2 yaşına girmek üzere, İngiltere’de yaşıyor. Gamze’ye figürü çoktan aldırdı ve çantasına süs olarak takmış durumda.

Komşu kızı Erva da 11 yaşında.

Hazal, direnemeyen annelerden; kredi kartını kaptıranlardan.

Erva, orijinal oyuncağı ile geziyor, sosyal medyada paylaşım yapıyor.

Anlayacağınız, özellikle kız çocuğu olanların bütçeleri sarsıldı.

Her yeni modelde de yıkıma doğru gidecek gibiler…

Labubu’ya Karşı Devlet Teyakkuzu: Yasak Kapıda

İngiltere’de, mağaza önlerinde yaşanan yoğunluk, kavga ve personel güvenliği sorunları nedeniyle Labubu satışlarını fiziksel mağazalarda geçici olarak durdurdu. Resmî bir yasak yok, ancak karar “güvenlik gerekçesiyle” alındı. Rusya’da ise bir senatör, oyuncağın çocukların ruh sağlığına zarar verdiğini savunarak yasaklanmasını önerdi.

Irak’ta Labubu satışları resmen yasaklandı; 4.000’e yakın oyuncak toplatıldı. Gerekçeler arasında “davranış bozukluklarına yol açtığı” ve “dini değerlere aykırılık” yer aldı.

Türkiye’de henüz bir yasak yok, fakat sosyal medyada benzer tartışmalar gündeme gelmeye başladı.

Yasaklanır mı yasaklanmaz mı tartışmalarının gölgesinde, sorulması gereken başka sorular var.

Labubu Çılgınlığı: Takıntı mı, Trend mi?

Sorunun cevabını Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Uzm. Dr. Cemre Yaşöz veriyor:

“Sıraya girmek, para biriktirmek, yeni çıkan modelleri takip etmek, bir tür ritüelleştirilmiş arzu döngüsüdür. Oyuncağa ulaşmak ise ‘başarı’ hissi oluşturarak benlik değerini destekler. Tüketim burada sadece alım değil, bir tür varoluşun doğrulanması halidir.”

Elbette ünlü etkisi ve moda endüstrisi de yadsınamaz.

Örneğin; BLACKPINK’ten Lisa, Rihanna ve Kim Kardashian gibi isimler figürü çantalarına takınca trend büyüdü.

Çin ve Japonya’da büyük markalar Labubu baskılı kıyafet ve çantalar üretmeye başladı.

Estetik bir sembole dönüştü.

Yetişkinleri tetikleyen de bunlar:

Sosyal medya değeri, başarı algısı, koleksiyon tutkusu, ironik estetik imajı ve sosyal statü simgesi haline dönüşmesi.

Çocuklar İçin Faydalı mı, Zararlı mı?

Dünyaca ünlü sosyologların ortak görüşü şöyle:

“Labubu, şirinlik kisvesi altında modern bireyin yalnızlığını, aidiyet arayışını ve tüketimle olan ilişkisini mizahi bir şekilde temsil eder.”

Henüz bireyliğini inşa eden çocuklar için durum biraz kritik vurgusu yapılıyor.

Peki Labubu, çocukların, gençlerin kimlik ve aidiyet duygusunu nasıl etkiliyor?

Bu soruyu Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Gelişimsel Pediatri Uzmanı Dr. Reyhan Tamer yanıtladı:

“Topluluğun parçası olmak, dışlanmamak adına alıyorlar. Giderek aidiyet duygusundan uzaklaşırlar. Sıklıkla bu oyuncaklar üzerinden kendisi ve yakınlarında kimlik arayışına girerler. Bu da gençlerde ciddi depresyon, uyku, yeme bozuklukları, akademik başarıda düşüklük, sosyal iletişim problemleri yaratabilir.”

Bu tip oyuncaklar çocuklarda takıntı, kaygı, stres, bağlanma ve benzer psikolojik tablolar yaratır mı?

Cevap Klinik Psikolog Dr. Yasemin Meriç Kazdal’dan geliyor:

“Çocuğun duygu regülasyonu için geçici bir araç olarak kullanıldığı takdirde oyuncak faydalı bir nesne de olabilir. Bu duruma sorun dememiz için çocuğun sosyal ilişkilerini, oyun davranışlarını, günlük rutinlerini gözlemlememiz gerekmektedir. Eğer ki bu alanlarda ilgi ve takıntıdan kaynaklı problemler yaşanıyorsa, o zaman altta yatan kaygının, duyusal bütünleme sorunlarının, duygu düzenleme güçlüklerinin ya da bağlanma örüntülerinin değerlendirilmesi gerekebilir.”

Bu durumda uzmandan görüş ve destek almak elbette önemli.

Aileler için bir kurtuluş yolu da oyun terapisi olabilir.

Kurulan oyuna dahil olmak, baskı altına almadan oyuncakla ilgili kurallar koymak ve oyuncağın nasıl kullanılacağını göstermek çocukla kurulan bağı da güçlendirir.

“Hayal güçlerinin genişliği göz önünde bulundurulduğunda çocuklar bu oyuncaklarla konuşabilir, onları koruyabilir, besleyebilir, onlarla uyuyabilir, hatta onlardan korkabilir… Hepsi çok olağandır.

Çocuk, oyuncağıyla kurduğu bağ aracılığıyla hem içsel karmaşasını düzenlemeye hem de dış dünyaya karşı bir kontrol hissi geliştirmeye çalışıyor olabilir.

Çocuklara Oyuncak, Yetişkinlere Kimlik: Labubu

Tutkulu bir biçimde, nesnenin peşinden koşmanın nedeni Uzm. Dr. Cemre Yaşöz’e göre, eksiklik.

“Onunla kapatılabileceği düşünülen bir ‘eksiklik’. Arzulanan da nesnenin… Gerçek anlamda asla tamamlanamayacak, yerine konulamayacak bir kayıptan, eksikten söz ediyoruz burada.”

Labubu alınmalı mı, alınmamalı mı?

Dr. Yaşöz:

“Bazı trendler çocukların gelişimi açısından kaygı uyandırıcı olsa da Labubulara çok da tepkili değilim sanırım. ‘Garipsenebilirim ama değerliyim.’, ‘Farklıyım ama sevilebilirim.’, ‘Sevilmek için kusursuz olmama gerek yok.’ Bu, özellikle dışlanma, zorbalık ya da sosyal anksiyete deneyimleri yaşayan çocuklar için çok güçlü bir psikolojik mesaj.”

Bir konuya daha dikkat çekmek gerekiyor:

Son yıllarda çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite önlenemez şekilde arttı.

Dijital çağın tetiklediği bu durum, şimdi hareketli oyuncaklara aşırı bağlanma ile daha da riskli hale geldi.

Tam da bu nedenle; Dr. Yaşözgözlem”in hayati olduğunu vurguluyor:

“Çocuk yalnızca oyuncakla zaman geçiriyor ve sosyal teması reddediyorsa, oyuncağın yokluğu işlevselliğini belirgin şekilde bozuyorsa, başka hiçbir oyuncakla ilgilenmiyorsa, o oyuncakla ilgilenmek için günlük işlerini aksatıyorsa bu noktada sınır konulmalıdır.”

Anladığım kadarıyla; Labubu’ya karşı çıkmak mümkün değil, bir oyuncaktan çok daha fazlası…

Bir dijital çağ ikonu.

Hatta, sosyal medya çağının doğurduğu estetik bir ifade biçimi.

Özetle, oyuncağın kendisi tehlikeli görünmüyor.

Ama sisteme dikkat!

SON DAKİKA HABERLERİ

Damla Turgutlu Soybaş Diğer Yazıları