Memleket yangın yeri
Tüm hafta boyunca ne yaşadık, hesaba çekme vakti geldi.
İçeride durum karışık.
Siyasetin nabzı her zamanki gibi hızlı attı.
Malum, siyasi gelişmeler ekonomideki seyri de belirliyor.
Enflasyon açıklandı.
Haziran ayında yüzde 1,37.
Yıllık enflasyon yüzde 35,05.
TÜİK böyle diyor.
ENAG ise yüzde 68,68.
Tüketici ise çarşıda pazarda yüzde 400-500 hesap ediyor.
Ortadoğu’da ateşkes gerçekleşti, dünyada doğalgaz ve akaryakıt fiyatı düşerken bizde ne oldu?
Doğalgaza ara zam geldi.
Döviz, altın dalgalı seyretti.
Mazot malum, artık fiyatın artmasına şaşırmıyoruz.
Ancak; mazota zam demek, etikete zam demek.
Mazot zammı demek, sofraya bir tabak eksik yemek koymak demek.
Peki, hiç mi gülmedi yüzümüz?
Hiç mi gurur duyduğumuz kimse olmadı?
Hepsinden bahsedelim.
Bu hafta Akıl Tutulması Günlükleri’nde neler var, bakalım…
NE KONUŞTUK?
Ormanlar yandı, otluklar küle döndü. 2 kişi hayatını kaybetti. Ağaçlardan geriye gri bir boşluk kaldı. Sayısını bile bilmiyoruz ama yuvaları orman olan hayvanlar telef oldu.
Her yaz bir sınav…
Ve biz bu sınavdan hep kalıyoruz, bir kez bile geçer not alamıyoruz.
Son 1 haftada irili ufaklı 37 orman yangını çıktı.
52 hektar alan etkilendi.
Boşaltılan mahalleler-köyler, yanan evler oldu.
İzmir yangını için için…
Söndü derken alevleniyor.
Yine neyi konuştuk?
Yetersiz kalan müdahaleyi.
Yine neyi konuştuk?
Yangın söndürme uçaklarını.
Yine neyi konuştuk?
Göz göre göre alınmayan önlemleri, elektrik hatları açıklamasını, “kuru ot tetikledi” mazeretini, esen poyrazı, cam parçası atanları, yapılmayan yatırımları, geç kalınmış bakımları, aymazlığı…
Yazıklar olsun!
CEBİMİZİ NE YAKTI?
Bu hafta tam 3. hafta kirazı konuşmaya devam ediyoruz.
Çiftçi “zarardayım” diyor, tezgahına koyan satamıyor.
Tüketici tadına hasret kaldı.
Hasret kalındı çünkü; fiyatı bir türlü düşmedi.
Burası Ayvalık semt pazarı.
Kilosu 500 lira.
Taneye zam var.
Oran yüzde yüz.
Bir tane kiraz 20 lira…
NEYE ŞAŞIRAMADIK?
Dönüp dolaşıp hep soframıza varıyor bu soruların cevabı.
Geçinmek zor.
Karın doyurmak daha da zor.
Hayvancılık ölürken, kırmızı et altın fiyatını solladı.
Menülerdeki fiyatlar da bir garip arttı!
Sosyal medyada bu hafta bakın hangi fotoğraflar paylaşıldı, neye isyan edildi.
Önce İskender fiyatları:
Pideli döner kebap (1 porsiyon) 110 gram: 780 TL
Patlıcan ilaveli olan: 915 TL
1,5 porsiyon yemek isteyenler: 1.170,00 TL ödemek zorunda.
Patlıcanlısı daha pahalı.
İçecek, 120 lira
Çaysız olur mu?
Üzerine güzel gider.
Maliyeti muhtemelen bir bardak için 1, bilemediniz 2 liradır.
Menüde küçük fincan: 65 lira (yemek yanına herhangi bir içecek alınırsa ikram)
Oldu mu size en az: 900 lira
Geçelim diğer fotoğrafa, sanki aynı ülke değil gibi.
Oysa tam da başkentte, milletin meclisinde çekildi.
İşte adisyon, işte hesap…
Dana saç kavurma: 66 TL
Ton balıklı salata: 70 TL
Şu çok meşhur tatlı vişneli tayfır: 18 TL
Bu arada şunu söylemek isterim:
Milletin vekilleri her gün çok sayıda misafir ağırlıyor.
O nedenle hedef konumuna getirerek eleştirmiyorum.
Afiyet olsun.
Ama bize de bu rakamlardan afiyet olabilsin istiyoruz.
NEYE ŞAŞIRDIK?
Sosyal medyada bu hafta İsveç’e yerleşen bir Türk ailenin paylaşımı resmen olay oldu.
Yaşadıklarını ve kazançlarını tek tek anlattılar.
“Ev kredisi ödediğimiz için vergi iadesi alıyoruz.Karavan alıyoruz, vergi iadesi alıyoruz.”
Şaşkınsınız değil mi?
Devamı da var.
"Çocuk 4,5 yaşına geldi, hâlâ doğum izni kullanıyorsun, kullan kullan bitmiyor.”
Ve son olarak şunu söylüyorlar:
“Biz ne yaptık da böyle güzel bir sistemin içine düştük?”
İsveç’i bilirdik, ama bu kadarına şaşırdık.
Türk ailenin sorusundan yola çıkarak bir soru da buradan gelsin:
Biz ne yaptık da böyle bir sistemin içine düştük?
KİMİNLE GURUR DUYDUK?
Baştan itibaren halimizi okudunuz, şimdi tam yeri geldi.
‘Olsun, bizim de kalbimiz temiz…’
Alanya’da tatil yapan Rus bir kadın tatilci, portakal kopardıktan sonra bahçeye para bırakan bir Türk’ün görüntülerini çekti.
“Gördüğüme inanamıyorum.” yazarak paylaştı.
Biz böyle doğduk, böyle büyüdük.
Gururlandık.
KİMLERE ÖZENDİK?
Van’daki bir aşiret düğününde geline 2 kilo altın, damada 6,5 milyon lira takıldı.
Yaklaşık 5 saat süren takı töreni sonunda masaya konulan paraları 14 kişi saydı.
Özenmemek elde değil.
Mutluluklar.
NEYE GÜLDÜK?
Şehirlerarası yolculuk yapan genç bir kadın, oyuncak ayısı için de bilet aldı.
Mavi renkli ayıyı koltuğa yerleştirdi ve kemer taktı.
Duruma inanmayan şoför, bileti kontrol etti.
O anları yaşayan, sonrasında gören herkes de tebessüm etti.
Bir olay da kilometrelerce öteden güldürdü.
İngiltere’de yaşayan bir kadın, yaptığı iş başvurusuna 48 yıl sonra dönüş aldı.
Hayalin gerçek olma hızına güldük.
Açıkçası ben haberi ilk gördüğümde memlekette yaşandı sandım.
İngiltere gibi her şeyin sistematik olduğu bir ülkede yaşanan olay gerçekten komik.
Z raporu:
Eser miktarda tatlısı, daha çok acısıyla; dolu dolu yaşadık yine haftayı.
Ne diyelim, yeni hafta, yeni umutlar…