Ne bu şiddet bu celal

Otoyolda, caddede, sokak arasında her an her yerde adeta bir fitil ateşleniyor.

Trafik saldırganları sahneye çıkıyor.

Son dönemde gazetelerin 3. sayfaları, internet sitelerinin manşetleri, hatta sosyal medya platformları “Trafikte Dehşet” haberleriyle dolu.

Kadın-erkek fark etmiyor.

Kontak kapanıyor, bazen yumruklu; bazen tekmeli kavgaya tutuşuluyor.

Hatta bıçak çeken, silah doğrultan da oluyor.

Ve ne yazık ki can da alınıyor.

Trafikte öfkeliyiz.

Hem de çok öfkeliyiz…

Oysa; ‘trafikte saldırı için araçtan inenin ehliyetine el konulacak’ sanıyorduk.

Teoride kaldı.

Cezalar caydırıcı mı? Belli ki değil.

Özellikle erkek sürücüler kadınlara büyük korku yaşatıyor.

Henüz Maltepe’de trafikte baklavacı kardeşlerin hamile bir kadına neler yaptığını unutmamışken, neredeyse gün aşırı benzer görüntüler geliyor.

Son olarak, ceza kesen polise saldıran bile oldu.

Soru belli: Neden trafikte bu kadar öfkeliyiz?

Cevabı; Çankırı Karatekin Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi, Trafik Psikoloğu Prof. Dr. Yeşim Yasak ve Davranış Bilimi eğitimleri veren Eğitim Bilimci-Yazar Kunter Kunt verdi.

“Saldırı Hormonu Tetikleniyor”

Araştırmalara ve klinik tespitlere göre saldırı hormonu trafikte, direksiyon başında yüksek düzeyde salgılanıyor.

Eğitim Bilimci Kunter Kunt, 21. yüzyılın sendromunun “adrenal yorgunluk” olduğunu söylüyor ve stresle başa çıkmak için böbrek üstü bezlerden salgılanan kortizol hormonuna dikkat çekiyor. Çünkü, stres hormonunu yönetemeyen kişi öfke patlaması yaşıyor.

Dahası da var: Pandemiden sonra tüm dünyada dürtüsel hassasiyet, dürtüsel davranışlar tetiklendi. Uzmanlara göre kapanmalar, alt benlikteki saldırı hormonunu devreye soktu. Yani, düşünmeden yapılan otomatik davranışlar çoğaldı.

Ve Kunt’a göre saldırganlıkla dönüştük.

“Endişe, kaygı ve korku birbirine karıştı. Kaygı bulaşıcıdır. Psikolojik olarak insanlar değişmedi, dönüştü. Direnç uygulandığında ciddi sorun oluyor; trafikteki durum böyle.”

Prof. Yasak’a göre ise; her şeyin temelinde eğitim var:

“Eğitim düzeyi ve kişilik özellikleriyle ilişkili bir durum. Bazı insanlar öfkesini trafikte aracı ile ifade eder. Selektör yapar, üzerine sürer, el hareketi yapar, kavga eder, bağırır.”

Otoyolda Saldırı Salgını Var

Büyükşehirlerde trafik yoğun. Özellikle İstanbul’da büyük bir sorun. Her gün ve günün hemen hemen her saati pek çok anayol, cadde, hatta mahalle araları, sokaklar da bile trafik yoğunluğu var, yol akmıyor.

Haliyle direksiyondaki kişi için gerginlik ve gerginlikle beslenen ‘kaygı’ doğuyor.

Tam da bu nedenle; En çok tepki, en fazla zaman geçirilen yerde verilmeye başlanıyor. Saldırı, saygısızlık, şiddet hatta adam öldürmeye kadar gidiyor.

Trafik psikoloğu Prof. Dr. Yasak, “ Haksızlığa uğrama duygusu da öfkeyi doğuruyor.” diyor.

Öfkenin ifade biçimi konusunda ise, ülkemizdeki yaşam tarzına ve siyasilerin duruşuna dikkat çekiyor:

“Öfke ifade biçimleri rol modelle ilgili. Televizyon dizilerine bakın; herkes birbirine bağırıyor, herkesin silahı var. Kimse sistemden ya da birbirinden korkmuyor. Psikolog olarak gözlemim; siyasilerin de birbirine yüksek tondan konuşması etkili, bilinçaltında rol model oluyor.”

Gün gibi ortada olan da şu:

Trafikte cezasızlıkla beslenen bir saldırı salgını var.

Oysa; Avrupa’da ve ABD’de durum bambaşka.

Prof. Yasak:

“Avrupa ya da ABD’de böyle insanlar psikologlar tarafından tedaviye alınıyorlar. Bıçakla üzerinize yürüyen insan ister kadın ister erkek olsun, psikolojik bozukluk vardır. Bir patoloji vardır. Sosyal hayatta da kavgacıdır, ailesine de zarar veriyordur. İlaç tedavisi gerekir. İzolasyon gerekir.”

Peki trafikte öfke kontrolü nasıl sağlanabilir?

Eğitim bilimci Kunt’un öfke anında uygulanması gereken bir önerisi var:

“Dili üst damağa yapıştırma dediğimiz teknik var. Ayakları omuz genişliğinde açıyoruz, vücut dimdik, ağzımız kapalı, dilimizi üst damağa yapıştırdığımız andan itibaren sağ ve sol lob yani duygusal ve mantıksal taraf aynı anda çalışmaya başlar ve o anda tüm negatif duygular donar.”

Bu hareket en az 1-2 dakika yapılmalı.

Mümkün olur mu?

Zor.

İmkansız değil.

Trafik Saldırganlarına Karşı Ne Yapmalı?

Psikolog Yasak:

“Diyelim kaza oldu, inince ‘hem iyi misiniz?’ diye sorulmalı. Ortam yumuşatılmalı. Olmazsa da 112 aranmalı, destek istenmeli. Hatta görüntü ve fotoğraflarla kanıtlar toplanmalı. Öfke dilinden uzak durulmalı.”

Teknikler ve uygulanması gereken davranış biçimleri böyle.

Ancak; evdeki hesabın bir türlü çarşıya uymadığı gibi, trafikte pamuk ipliğine bağlı hayatlarımızı korumakta hesap-kitap pek işe yaramıyor.

Bunlar elbette önemli fakat bence aslolan, caydırıcılık yani ağır cezai yaptırım olmalı.

Çünkü, küçük bir korna sesi, koca bir cinayetin fitilini ateşleyebiliyor.

Trafikte öfke sadece anlık bir refleks değil, toplumsal bir yaraya dönüşüyor.

SON DAKİKA HABERLERİ

Damla Turgutlu Soybaş Diğer Yazıları