Otel tatili hayal oldu
Bu yaz güneş değil, ekonomi yakıyor.
Nerede o eski bayramlara bir kardeş geldi. Nerede o eski yaz tatilleri? Herşey dahil oteller, açık büfeler, animasyon şovları ve çok daha fazlası milyonlarca kişi için artık yalnızca hayal.
Bu yazın yıldızı ne ultra her şey dahil oteller ne de açık büfe cennetleri…
Artık yazlıklar “in”, oteller “out.”
Yıl boyunca çalışan, borç ödeyen, geçim derdindeki milyonlarca aile için bir haftalık otel tatili adeta dağları delip, çölleri aşarak ulaşılabilecek zorlu bir parkur.
Hatta kimileri için tek seçenek: eş-dost yazlıkları ya da imkân varsa kiralık evler.
Çünkü; otel tatili lüks, yazlık ise ortak masrafla yol alınan bir dayanışma modeli.
Bu yıl tatilin nabzını emlakçılar tutuyor, fazla mesaideler. Çare şöyle bulundu; aileler, arkadaşlar birleşip ev tutuyor.
Yani otellerin kapısı kapalı ama yazlıklara giden yol trafiğe takılmış durumda.
Ben de bu satırları İstanbul-İzmir otoyolunda babaannemin yazlığına giderken yazıyorum, kuzenlerim orada bizi bekliyor…
Buraya kadar tabloyu özetledim ortaya çıkan manşet de şöyle: ‘Yaz tatili’ kavramı artık bu ülkenin ekonomik özetidir.
Ve bu özetin başrolünde: ekonomik enkaz var. Enkaz kalktıkça detaylar açığa çıkıyor. Bakalım…
Deniz, Kum, Güneş = Yüzde 40 Zam
Haziran ayı itibarıyla fiyatlar yeniden güncellendi. Ama ne güncelleme…
Ortalama zam oranı yüzde 15.
Ultra lüks otellerde ise yüzde 40’ı buluyor.
Eskiden “erken rezervasyonla daha uygun fiyata tatil yaparız” diyenler bu yaz sessiz. Yapamadılar, yapılamadı. Tatil sitelerinin ilanlarında, otellerin internet sayfalarında her şey ayan beyan ortada.
Turizmci Cem Polatoğlu otel fiyatlarındaki artışı şöyle açıklıyor:
“Türkiye’de otel fiyatları euro bazında hâlâ ucuzdu. İşletmeciler bu farkı gördü, zam yaptı. Girdi maliyetleri de yüzde 100 arttı.”
Söylemden yola çıktığımızda sonuç net. Fatura tatilciye kesildi.
Ama asıl acı olan şu cümle:
“Yerli turist neredeyse yok.”
Kendi ülkesinde tatile çıkamayan bir halk…
Bunu not edelim.
Bir Haftalık Tatil = Bir Yıllık Maaş
Ege ve Akdeniz’de iki kişi için 1 haftalık otel tatili 150.000 TL’den başlıyor, 650.000 TL’ye kadar çıkıyor. Konsept otellerde ücret katlanıyor.
Dört kişilik bir aile için tablo ise katran karası. Alt gelir grubu resmen ‘tatil barajı’nı aşamazken orta sınıf bir ailenin de yıllık maaşı, bir haftalık tatile yetmiyor.
Ve biz hâlâ bazı ekranlarda “istikrar”, “refah”, “turizmde rekor” haberleri görüyoruz.
Yazlıklar Mecburiyet, Kurtuluş Planı
2025’in yaz formülü: Ortak tatil, ortak masraf
Otellerin yanına bile yaklaşamayanlar, vizesi olmayanlar yani komşuya koşamayanlar için rota yeniden oluşturuldu. Dümen kiralık yazlıklara kırıldı.
Çeşme, Bodrum, Datça, Fethiye, Kaş, Ayvalık gibi cennetlerde yazlıklara talep patladı.
Çeşme’de Kiralık Yazlığa Talep Yüzde 70 Arttı
Çeşmeli emlakçı Atilla Özbek özellikle kalabalık ailelerin kalabileceği evlerin kış aylarında tutulduğunu ve kısa dönemli kiralanabilecek az sayıda yazlık kaldığını vurguluyor.
Çeşme’de sezonluk dairelerin ücreti 200.000 TL’den başlıyor.
Villaların sezonluk kirası 3 milyon TL’ye kadar çıkıyor.
Günlük kiralar:
– Daire: ortalama 5.000 TL
– Villa: ortalama 10.000 TL
Bodrum’da Kiralık Talebi Yüzde 60 Arttı
Bodrumlu emlakçı İbrahim Çeçen’de yoğun mesaideki emlakçılardan biri. “Geçen yıla oranla kiralık yazlık talebi yüzde 60 arttı” diyor.
Kiralar ise; Yalıkavak, Gündoğan ve Türkbükü gibi bölgelerde aylık kiralar 150.000 TL ile 12.000 dolar arasında.
Daha ulaşılabilir bölgeler var elbette. Güllük, Bitez, Turgutreis’te kiralık yazlık bulmak hâlâ mümkün. Fiyat nispeten uygun sezonluk ortalama 300.000 TL.
Rakamlar ortada, gerçekler acı.
Üç tarafı denizle çevrili bir ülkede evdeki hesap otele uymuyor.
Ve günün sonunda; cayır cayır yakan güneş değil, enflasyon oluyor.