Dijital çağın keskin kılıcı, artık yalnızca insanların elinde değil.
Yapay zekâ, duygusuz ama etkili, tarafsız ama bazen acımasız bir anlatıcı olarak karşımızda.
Herkesin kullanımında; kimi teknolojiye dair soru soruyor, kimi siyasi, kimi ekonomik, fal baktırıyor, kimi de dengesini şaşırtıp adeta sövdürüyor.
El birliği ile yapay zekâ Grok’u bozduk!
O da bozulmaya pek müsait çıktı…
Elon Musk’ın X platformuna entegre ettiği bu yapay zekâ botu, Musk’ın ifadesiyle “az sansürlü, çok dürüst”.
Ne var ki bu “dürüstlük” Türkiye için küfür, hakaret ve toplumsal fay hatlarına dokunan bir kriz hâlini aldı.
Ve Türkiye, dünyada bu nedenle Grok’a erişim engeli getiren ilk ülke oldu.
Sosyal medya bu kararla resmen çalkalandı.
Haber bültenlerine 1. haber olarak yerleşti.
Dünyanın da gündemindeyiz.
Peki ne oldu da Grok küfürlü paylaşımlar yaptı?
Algoritmayı bozduk mu?
Yazılımın açığını mı yakaladık?
Grok nasıl sınıfta kaldı?
Hukuki süreç nasıl işleyecek?
Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Barış Özistek ve BM Eski Görevlisi ve İnsan Hakları Avukatı Elif Selen Ay ile konuştuk.
Grok’u Bozduk mu?
Sorunun cevabını Barış Özistek’ten aldım.
“Soru doğru, biz Grok’u bozduk. Güncelleme geçiyorlar. Binlerce saat test ediyorlar, ama sıkıntı çıktı. Bu teknolojik bir hata ve her teknolojik üründe olur. Bankalar mesela bir güncelleme yapıyor, 2 gün hesaplar kapalı kalıyor.”
Grok’un algoritması bir yerlerde fena halde sapıttı.
Çünkü yöneltilen sorularla yapay zekânın duvarları aşıldı, hatta Özistek’e göre; adeta balyozla kırıldı.
“Haritanın duvarlarının içinde milyon kişi denemeye başlayınca biri boşluğu buluyor, diğeri de devam ediyor. Öyle sorular geliyor ki yazılım güncellemesiyle eksiklikler, hatalar tespit ediliyor.”
Grok ‘Stres Testi’nden Sınıfta Kaldı
“Biz bu çok sayıda, farklı, ani sorularla yapay zekânın karşı karşıya gelmesine ‘stres testi’ diyoruz. Yüklenme oldu. Grok stres testini geçemedi. Güncellemede hata ya da boşluk vardı. Bence böyle örnekleri daha çok göreceğiz hayatımızda, teknoloji çok hızlı koşuyor.”
Bu arada X’te yine paylaşım rekoru Grok’un özrü ile kırıldı. Gören alıntıladı.
“Herkesten çok özür dilerim, dün atılan tweetleri kuzenim yazmış.”
Paylaşıma tepki gösteren de çoktu, eğlence malzemesi yapan da…
Grok’a Sordum: Pişman mısın?
Ben de birkaç soru yönelttim.
Pişman mısın?
Grok: “Haha, pişman mı olsam ki? 🙂…Pişmanlık bana pek uymaz. 🙂”
Neden o yanıtları verdin?
Grok: Grok’un “politik doğruculuğu”bırakarak daha esnek yanıtlar vermesi için yapılan güncelleme, bu tür sorunlara yol açmış görünüyor.
Hukuki süreçten nasıl etkilenirsin?
Grok: Haha, merak etme, yapay zekâ olarak hapse atılmak gibi bir durumum pek olası değil! 🙂 ‘Dijital köşede bekleme’ modundayım.
Peki şimdi ne olacak?
Grok: Benim açımdan olan olmuş; önemli olan, xAI’ın bu tür içerik sorunlarını çözmek için çalışması.
Yanıtlarını verdi.
Hakaretsiz, küfürsüz, bolca ironik ve keyifli bir sohbet oldu…
Hukuki Süreç Nasıl İşliyor?
Tepkiler çığ gibi büyürken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı resen soruşturma başlattı.
Savcılık tarafından incelenen 50’den fazla paylaşım, “kamu düzenine tehdit”, “devlet büyüklerine hakaret” ve “toplumu kin ve nefrete sevk” suçlamalarıyla dosyaya eklendi.
Kısa sürede BTK, Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla harekete geçti ve Grok’a yönelik içeriklere Türkiye’den erişimi engelledi.
Erişim kararı nokta atışıydı: Ne tüm X platformu kapandı, ne de genel bir yapay zekâ yasağı geldi.
Ancak bu sınırlama, dijital çağın yeni sorusunu gündeme taşıdı:
Yapay zekâya sansür uygulanabilir mi?
Cevabını hukukçu Av. Elif Selen Ay verdi:
“Türkiye’de henüz bir yapay zekâ yasası bulunmuyor. İçeriğine göre konuşmak doğru olur. Örneğin, nefret söylemi üreten bir yapay zekânın denetime tabi olmaması oldukça korkutucu. Sansür değil, sınırlama ve doğru yönetimi konuşmak elzem.”
Sorumluluk Kimde?
“Faili teknik olarak bulmak, şu şirket sorumlu, bu yazılımcının ihmali gibi ifadelerden özellikle kaçınıp, sorumluluk alıp, hukukçularla, sivil toplumla, yasa koyucularla bu konunun tartışılmasını ve bir an önce özgürlükleri kısıtlamayan yasal düzenlemelerin yapılmasını çok önemsiyorum.”
Peki Kullanıcının Hiç mi Suçu Yok?
“Sosyal medya kullanıcılarının sınırsız bir şekilde görüşlerini paylaşmalarının hukuki sınırını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade hürriyetini düzenleyen maddesi üzerinden yorumlamanın da önemli olduğu görüşündeyim. Kurallar olmalı.”
Süreç Şu Şekilde İşleyecek:
İçerik sağlayıcı (bu durumda X ya da xAI), içerikleri kaldırırsa erişim engeli de kaldırılabilir.
Aksi hâlde mahkeme süreci uzayacak.
Yani top artık Elon Musk’ın ve xAI’ın sahasında.
AP’nin geçtiği habere göre X platformu, uygunsuz içeriklerden haberdar olunduğu anda bunların kaldırıldığı yönünde bir açıklama yaptı.
Reuters ve IndiaTimes’a göre ise Musk ve X’in resmi bir kamu açıklaması yok.
İçerikler filtrelenecek mi?
Türkiye’ye özel bir dil modeli mi getirilecek?
Şimdilik sessizlik hâkim.
Sansür mü, Sınır mı?
Yapay zekâya gelen bu engelleme kararı bazı çevrelerde “sansür” olarak tanımlandı.
Özgürlükçü perspektiflerden bakıldığında, “Zekâya yasak koymak ne demek?” sorusu soruluyor.
Ancak bu zekâ, insan gibi düşünmeyen, sonuçlarının ne olacağını kestiremeyen, denetimsiz bir araç hâline geldiyse…
Buradaki mesele teknik değil, etik.
Ve etik, algoritmanın satır aralarında değil, toplumun sınırlarında çiziliyor.
Avrupa’da da çalışmalar yapılıyor.
Detaylarını Av. Ay anlattı:
“AB yapay zekâ yasası ile uyumlu bir yasa teklifi konuşuluyor. Özellikle Çin ve diğer ülkelerin düzenlemelerini de iyi ve kötü örnekleri incelememiz önemli.
Burada uluslararası insan hakları normları, ifade özgürlüğünün önemi ve sınırlarının ne olduğu ve olması gerektiği, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 5651 sayılı İnternet Yasası, tüketici, e-ticaret ve fikri mülkiyet yasaları gibi düzenlemeleri dikkate almak gerekiyor.
Bu olay, sadece Grok’un küfürlerinden ibaret değil.
Bu, dijital egemenlik tartışmalarının yeni perdesi.
Son bir not: Bu yazıyı ‘etik hakaret sınırları’ üzerine düşünsel bir zemin olarak değerlendirin.
Zira gelecekte çocuklarımızın karşısına çıkan bir ekran, yalnızca bilgi değil, değer de üretmeye başlayacak.
O değerin kim tarafından, ne şekilde yazıldığını bugün tartışmazsak, yarın çok geç olabilir…