Lise son sınıf öğrencisiyken gazetelerde bu başlığı gördüğümde tüylerim diken diken olurdu. Yıllar sonra şimdi bu satırları kendim yazıyorum…

Panik yapmamak, stresi yönetebilmek ve uyarılara kulak vermek hayati önemde.

Aman dikkat!

Sınava sayılı saatler kala öğrenciler, üniversite adayları neler yapmalı? Nelerden kaçınmalı?

Ailelere hangi görevler düşüyor?

Stresle başa çıkabilmek için ne yiyip içmeli?

Uyku düzeni nasıl olmalı?

Tüm bu soruların yanıtlarını uzmanlarından aldım.

Aynı Sınav, Aynı Sorular, Eşit Olmayan Şartlar

Klişe olacak ama gerçekten de hayatımız bir sınav. Daha ilkokul sıralarında başlıyor mücadele. Bazen akademik olarak tâbi tutuluyoruz o sınavlara, bazen de hayat başka yerlerden sınıyor.

Konuya dönecek olursak; elbette öğrencilik kolay değil; ama birileri için daha da zor. deprem bölgesinde, özellikle de Hatay’da öğrencilerin ve öğretmenlerin hâli içler acısı. Okul yok, ekipman yok. Ama o öğrencilerden, özel okullarda eğitim gören, eksikleri birebir derslerle giderilen akranları ile yarışmaları bekleniyor. Uzun bir konu… Bağlamdan kopmak istemem ama bunu yazmadan geçemezdim: Şartlar farklı, beklenti aynı!

Milyonlarca kişi bir diğerinin önüne geçebilmek, hayatını inşa edebilmek için gecesini gündüzüne katıyor. Test kitaplarının başında uyuya kalanlar da oluyor. Eğitimdeki eşitsizlik ise bu işin en ama en ağır tarafı.

Bir Hafta Sonu, Milyonlarca Hayal: Üniversite Sınavı Maratonu Başlıyor

Türkiye genelinde yaklaşık 2,6 milyon genç hayatlarının belki de en kritik dönemeçlerinden birine adım atacak. Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda ter dökecek; iki gün boyunca yarışacaklar.

Bu sınav artık gençlerin sadece akademik başarılarını değil; duygusal dayanıklılıklarını, toplumsal baskılarla başa çıkma becerilerini ve eğitim sistemimizin gerçeklerini gözler önüne seren büyük bir ölçüt hâline geldi. Belirlenen çerçevede başarı odaklı eğitim alınıyor. Çok çalışmak ve önerileri uygulamak gerekiyor. Peki o öneriler ne?

“Son Gün Kalemi Bırakın”

Oğuzkaan Koleji Rehberlik Koordinatörü Yalın Kaya, son gün yapılan hatalara dikkat çekti, yapılması ve yapılmaması gerekenleri sıraladı:

“Lise yaşamı boyunca öğrenciler, sadece sınava yönelik olarak 2888 saatlik ders içeriğiyle donatılmaya çalışılıyor. Yüzlerce ünite, binlerce alt başlık… Hepsi beynimizin aktif bölgelerini işgal ediyor.

İşte bu sebeple, sınavdan bir gün önce zaten sıkışık olan bu ‘bilgi dolabını’ karıştırmamak gerekir. Yeni bir konu öğrenmeye çalışmak, sınav anında kafa karışıklığı ve unutkanlık yaratabilir. Bu da yanlışlara ve boş sorulara yol açabilir.”

Hangi Sorudan Başlanmalı?

Eğitimciler, öncelikle optik kaydırma konusunda uyarıyor. Ardından planlı ilerlemenin önemine dikkat çekiyor:

“Çoğu öğrenci için sınava Türkçe testiyle başlamak, okuduğunu anlama becerilerini etkinleştirir ve genel performansı artırır.

Bazı öğrenciler ise analitik düşünme yönü baskın olduğu için matematikle başlayabilir.

Genel önerimiz; Türkçe ya da Matematik’le başlayıp, en başarılı olunan testlerle devam ederek en zorlanılanla bitirmektir.”

“Bir Soruya Takılmak, Trafikte Kornaya Basmaktır”

“Eğer bir soruda 2 dakikadan fazla zaman geçiriyorsanız ve ilerleyemiyorsanız, o sorunun numarasını daire içine alıp geçin. Aksi takdirde, bu durumu akmayan trafikte kornaya basmaya benzetebiliriz.”

İlk Sınav Bitti, Peki Ya Sonrası?

Temel Yeterlilik Testi’nin ardından Alan Yeterlilik Testi ve isteğe göre Yabancı Dil Sınavı var.

TYT ve AYT’nin zorluk seviyesi seneden seneye değişiyor. TYT sonrasında bazı öğrenciler, forma ne işaretlediğini unutabiliyor. Uzmanlara göre bu da hatayı tetikliyor.

“Soruları analiz etmeye çalışmak beynimizi daha da karıştırır. Bunun yerine AYT’ye odaklanmak, sevdiklerinizle huzurlu vakit geçirmek çok daha faydalı olur.”

Ve Psikolojik Sınav: Ailelere Büyük Görev Düşüyor

Çocuk, genç ve erişkin psikiyatristi Profesör Doktor Bengi Semerci’den altın değerinde öneriler var:

“Aileler, çocuklarına her koşulda yanlarında olacaklarını hissettirmeli. ‘Mutlaka yaparsın, başarmalısın!’ gibi baskıcı sözlerden kaçınılmalı.

En doğru ifade: ‘Sen elinden geleni yap, sonra bakarız.’”

Peki Kaygıyla Mücadele Edebilmek İçin Sınavdan Önce Ne Yapılmalı?

Prof. Semerci’nin önerileri:

• Yeni konular öğrenmeye çalışmayın.

• Nefes egzersizleri yapın.

• İyi beslenin, kaliteli uyuyun.

Sınav Esnasında Ne Yapılmalı?

“Sıraya oturduğunuzda rahat olduğunuzdan emin olun. Tuvalete gitme ihtiyacınızı ertelemeyin. Havanın sıcaklığına göre giyiminizi ayarlayın. Gerçekten hazır olduğunuzu hissettiğinizde sınav kâğıdına bakın.”

Olumsuz Düşünceler Silinmeli

Üniversite adaylarının duygularının en yoğun olduğu an, bir soruya takılıp kaldıkları an oluyor. İşte o anda motivasyon düşüyor, umut azalıyor. Bu durumla baş edebilmek adına da yapılması gereken olumlu düşünmek.

“‘Bu sınavdan yüksek not alamazsam mahvolurum’ düşüncesi yanlıştır.

Onun yerine, ‘Elimden geleni yaptım, bu dünyanın sonu değil’ diyebilmek gerekir.”

“Rahatlamak İçin Kendinizle Konuşun”

Sınav sırasında kalp atışı hızlanan, elleri terleyen çok sayıda öğrenci var. Prof. Semerci’nin önerisi: Telkin.

“‘Tamam, şimdi işime dönüyorum, her şey kontrol altında’ gibi cümlelerle kontrol sağlanabilir.”

Unutulmaması Gereken Şu: Bu Sınav Sadece Bir Durak

Hepimiz biliyoruz ki hayat, tek bir sınavdan ibaret değil.

Bu hafta sonu da sadece bir dönemeç… Bir son değil, bir başlangıç.

Tüm adaylara başarılar…